Pazar günü erken saatlerde kahvaltımızı yapıp, Sümela Manastırı'na doğru yola çıktık.On beş sene önce bir iş seyahati sırasında kaçamak yaparak, Sümela'ya gitmiştim.Manzarası ve mistik havası hiç bir zaman aklımdan çıkmadı.Manastıra giderken , Trabzon'dan sonra yön tabelası olmadığı için ayrımı kaçırdık ve epey ileriden dönmek zorunda kaldık.Havaalanı tarafından gidildiğinde her adım başı yön levhası olduğu halde geliş kısmına koyulmamıştı.Eğer siz de arabanızla giderseniz Trabzon'dan çıkışta Gümüşhane yolu na dönmeniz gerekiyor.
Yol Maçka vadisi boyunca devam ediyor ve nehir sürekli sizi takip ediyor.
Bir tarafınız ise yemyeşil dağlar..
Ve Maçka'dan bir kaç kilometre sonra Sümela Manastırı bütün heybetiyle karşınıza çıkıyor.Siz yukarı bakıyorsunuz ve bu Manastır buraya nasıl yapılmış diye hayretler içinde kalıyorsunuz.Yukarıya yürüyerek çıkmak, hele çocuklarla epey zor.Arabayla daha yakınına gidebiliyorsunuz ama yol toprak ve bir kenarı uçurum.Benim gibi yüksekten korkuyorsanız elini yüreğinizde dualar ederek gidiyorsunuz ve yürüyerek iniyorsunuz.Özellikle inişi yürümenizi şiddetle tavsiye ederim.Enfes bir manzara eşiliğinde doğa yürüyüşü..
Sümela Manastırı 13 yy.da yapılmış ve zamanla genişletilmiş.Giriş yetişkinler için 8 TL.18 yaşından küçük olmadıkça öğrenci olmanız farketmiyor, aynı parayı veriyorsunuz.Kendi ülkenizde turistlerle aynı parayı verdiğiniz için söylenerek Manastır'a giriyorsunuz.Ayrıca girişte yer alan kısa bilgi dışında, müze yönetimi Manastır'ın tarihini anlatan bir dokümanı sizden esirgediği için merakınızı turist rehberlerinin anlattıkları ile gideriyorsunuz.
Manastır'ın avlusundaki mağara Kilise.İçeride flaşla resim çekmeye izin verilmediği için ancak dışını çekebildim.Duvardaki freskler İncil'de geçen olayların betimlemesi.
Manastır'ın pek çok yeri restore edildiği için gezmeye açılmamış.On beş sene önce Kilise'yi gördüğüm zaman çok üzülmüştüm.Duvardaki fresklerin çoğunun gözleri oyulmuştu ve aptalca yazılar vardı.Bu sefer bunlar düzeltilmiş ve yazılar kaldırılmış.Bulutlar içindeki Sümela'yı arkamızda bırakarak dönüş yoluna düştük.
Maçka'ya gelmeden Altındere Alabalık Çiftliği'nde durduk.Aynı zamanda yöresel yemekler sunulan bir tesis burası.
Gezdiğim yerlerin tarihi ve doğal güzellikleri kadar yemekleri de ilgimi çekmiştir hep.Yalnız Yurtdışında bu konuda çok seçiçiyim.Elimde değil, hemen hemen hiç bir şey yiyemiyorum.Altındere'de yediklerimizin resmini çekmeyi unutmuşum ne yazık ki..Hepsi birbirinden lezzetliydi.Guymak(Fırınlanmış mısır unu ve telli peynir), kaygana (bir çeşit otlu omlet), kara lahana sarması (pirinçli ve az kıymalı), kara lahana çorbası (kara lahana, barbunye ve mısır), alabalık (boyutu biraz küçüktü) ve fırında sütlaç (üzeri kaymaklı ve bol fındıklı)..
Çok sevdiğim Rize'li arkadaşlarım vasıtasıyla yöresel yemeklerin hepsini biliyordum ama yerinde yemek gerçekten farklıymış.
Akşam Hopa'ya doğru yola çıktık.Yarın planımıza göre Hopa,Sarp ve Ayder Yaylası var.
Doğal manzarının ve yemeklerin bu kadar güzel olduğu geziye türkülerinde eşlik etmesi gerek.Ben Karadeniz'i Kazım Koyuncu , Fuat Saka, Sevval Sam ya da Karmate'nin türküleri ile gezdim.Resimlere bakarken size de eşlik etsin istedim...
karadenize hiç gitmedim ve en çok merak ettiğim yerlerin başında gelir. Sayenizde görmüş kadar oldum.
YanıtlaSilTeşekkürler Yetenksizin.İnşallah sende bir gün o güzellikleri gezersin..
YanıtlaSilharika yerler. Ben de göremedim henüz umarım görürüm oraları....
YanıtlaSilBundan 8 yıl önce filan görevli gitmiştim Trabzona. O zaman görmüştüm Sumela Manastırını ve çok beğenmiştim. Çok ihtişamlıydı. Her ne kadar yolu zor olsada,
YanıtlaSilİnşallah Saadet.Oranın yeşili Ege'den farklı.Ama Ege de benim için çok özel...
YanıtlaSilZaten Karadeniz yaylalarının yolları çok zor Dilekciğim .En azından benim gibiler için..
görmeyi istediğim yerlerden biri, tatilin ne güzel geçiyor Nazancım, mutlulukla kal.
YanıtlaSilSümela Manastırı çok görmek istediğim yerlerden biri,bu kadar da olsa görmek ve bilgi almak güzeldi,teşekkürler...
YanıtlaSilDevamını bekliyorum:))
Hava yağışlı değil miydi. Çok güzel bir yol haritası çizmişsiniz Nazancığım, yol konusunda sana katılıyorum ben de o yolu düşününce bir daha mı diyenlerdenim, hele ki o Sümelaya sağnakta midibüsle çıkınca pes ettim ama çokta özelmişim yaa:))
YanıtlaSilBen de simdi Ates bocegi ile muzigi dinleyip resimlere baktim. Cok guzel. Yesilin rengi farkli derler oralari icin. Mutlaka gitmek gerek.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Noblesse..
YanıtlaSilAslında resimler az oldu ama hava bulutluydu ve resimlerin çoğu iyi çıkmadı Nathalie.Postlarım uzun oluyor, umarım sıkmıyorumdur..
Hava sadece bir gün yağışlıydı Fiamma ama yaylalarda hep bulutların içindeydik.Grubumuzda en korkan bendim,sağnakta gitmeyi düşünemiyorum..
Ateşböceğim resim bakarmış..Oy oy..Severim ben onu...