Günler bazen yavaş bazen de inanılmaz hızla geçiyor. Hayatımızda kayıplar yaşıyoruz, üzülüyoruz. Sonra her şeye inat hayatımıza devam ediyoruz güzeliyle, acısıyla kabul ediyoruz. Geçen ay büyük dayımı kaybettik, yaşlıydı, 87 yaş gibi bir yaşa aklından ve sağlığından kayıplar vermeden gelmişti. Çocukluğu ve gençliği Bulgaristan'da geçmiş dayımın, hatta askerliğini de orada yapmış, 1950'li yıllarda ailecek Türkiye'ye göç etmişler. Bütün göçmenlerin yaşadığı sıkıntıyı onlarda yaşamış ama çok çalışarak ayakta durmuşlar. Zaten benim tanıdığım bütün göçmenlerin ortak özelliğidir çok çalışmak. Yaşadığı gibi kimseye yük olmadan bir gün içinde uçup gitti dayım. Çocukluğumun bir parçası da onunla birlikte anılara karıştı. Perihan yengem, dayım, anneannem ve babaannem çocukluğumun özel parçaları dayımla birlikte tamamen göç etti bu hayattan. Annem çok üzüldü, en son istediği için örüpte giydirdiği patiğe seviniyor, iyi ki istemişte yapmışım diyor. Dayım yaşlıydı ama sevilen kaç yaşında olursa olsun acı aynı acı, sadece yaş teselli oluyor. Geçen aylarda sevgili Tülin abla oğluşlarının babasını kaybetti, İlhan bey daha 50'lili yaşlarındaydı, uzun bir süre hastalığın onu nasıl bitirdiğine şahit olduk. Tülin ablanın itinalı bakımıyla o kadar yaşadığını düşünüyorum. İşte hayat böyle devam ederken, bir gün Cihan hanımı da kaybettiğimizi öğrendim. Cihan hanım, yaptığı el işlerine hayran olduğum zarif ve acılarla olgunlaşmış tam bir hanımefendiydi. Onun geceleri yayınladığı postlarını okumadan uyumazdım. Çok üzüldüm, yakın bir arkadaşımı kaybetmiş gibi oldum. Allah hepsine rahmet eylesin.
Çok üzüntülü bir post oldu ama yazmak iyi geldi. Bugün Soma'da ölen madencilerimizin ölüm yıldönümü. Yakınlarının acılarını düşünemiyorum. Suçluları ise serbest, vicdanları kapkara meydanlarda. Buı arada Kenan Paşa'yı anmadan geçmiyeyim. Onun için iyi bir şey dilemiyorum, söylenecek çok şey var ama bu kadar insanın nefretini kazanması yeter bence.
Günlerim böyle geçti arkadaşlar. Bugün bloğuma girdiğimde gördüğüm yorumlara mutlu oldum. Bir şeyler eklemek istedim ama kayıplarımızı anmadan geçemedim işte. Son zamanlarda örgüye, dikişe yani hayatı renklendirmeye devam ettim. Onlar sonraki postlara kalsın ama söz, kısa zamanda ekleyeceğim.
Sevgilerimle...
başınız sağolsun canım.büyüklerin kaybıyla anılarımız özellikle çocukluğumuz tamamen yitip gitmiş oluyor.çok canı acıyor insanın.
YanıtlaSilSağol arkadaşım. Onlar anılarımızda yaşamaya devam ediyor..
SilSarı Şeker'im,
YanıtlaSilböyle zamanlarda yazmanın insanın içini hafifleten yanı nasıl da iyi geliyor değil mi?
Ben bir şey daha ilave edeyim izninle.
Her zorluk gibi, böylesi acılarda ancak dostlarla hafifliyor.
Yaranı üfleyen birileri varsa, kendini özel ve tüm olanlara rağmen şanslı hissediyorsun. Sen de benim hayatımın şanslarından birisin ve iyi ki varsın.
Biliyorum teşekkür az ama yanımda olduğun ve bana her konuda şevk verdiğin için çok teşekkür ederim.
Gönülden sevgiler.
Şekerim mail attim sana bana geri dön
YanıtlaSil