5 Aralık 2013 Perşembe

Yuvarlak Parçalardan Farklı bir Paspas...

Soğuk, buz gibi bir Ankara gününden merhaba arkadaşlar.
Dışarı çıkmak bile zulümken, işe gelmek öyle zor geliyor ki bana.Şöyle evde olsam, uzansam ve saatlerce uyusam.Vücudumdaki her eklem soğuktan ayrı ağrıyor.Emekliliğe çok kalmadı ama çocukların okul hayatı düşünüldüğünde, emeklilik düşleri(hani hayatı istediğin gibi özgürce yaşamak) başka bahara kaldı ne yazık ki..
Yine pek kötümser başladım, sizi de bunaltmadan şöyle cıvıl cıvıl bir şeyler paylaşayım.Bu paspası geçen sene Karademirler Tuhafiyede görmüştüm, pek hoşuma gitmişti.Daha sonra nette de örneklerini gördüm.Oyuncaklı ama çabuk biten bir iş.
Hatta ben çoğu parçayı geçtiğimiz bayramda Altınoluk'a giderken, arabada ördüm.Ama birleştirmeyi ancak bitirebildim..
Model çok kolay.Öncelikle orta kalınlıkta tüylü iplerden kullanıyoruz.(Ben evde olan parçaları kullandım)
Araları Nako Bonbon klasik ile ördüm.Yaklaşık 30 cm çapında 6 tane yuvarlak parça oldu. 
 Yuvarlak parçaları bu şekilde kıvırıp, birleştince aşağıdaki paspası elde ediyoruz.

Paspasın arka kısmını da beğendim ben.
Ablam" bunu banyoya nasıl yayarsın, ben olsam kıyamam" demişti.Ama kaldıracakmıyım, kıyarım herhalde..
Yarın, gelsin diye dörtgözle beklediğim haftanın son günü.Herkese şimdiden dinlenme dolu, güzel hafta sonları..Sevgilerimle... 

26 Kasım 2013 Salı

Aşure ve Yarım İşler....

Bir haftasonu daha geçtii ve gitti.Neden hafta sonları bu kadar çabuk geçer anlamıyorum.Ayrıca havalarda erken kararıyor, yapılacak işler ve ben birbirimize bakıp kalıyoruz.Ve neden ev işleri amip gibi çoğalır, ya da neden biz hem evde hemde işte durmadan çalışmak zorundayız.....Sorular uzar gider...Aman " sağlık olsun yeter " denir ve yola devam edilir.İşte bu ruh halinde hafta sonu bir de aşure yapılır. Birazı komşulara, çoğu işe getirilir ve dağıtılır.Yapan kişi de kendini pek hafiflemiş hisseder.Ama aşure hemen biter ve resim çekilemez.O zaman netten bir resim paylaşılır. 
Daha önceleri olduğu gibi bu senede severek yaptım ve dağıttım aşuremi.Tarifini Alanay'ın bloğundaki adresten aldım.Sadece karanfille birlikte 2 çubuk tarçını da kaynattım ben, annemin yaptığı gibi.
Diğer işlerim eksik kalmadı tabii.Ev işi ayrı hobilerim ayrı.Onlara her zaman vakit var.Zaten çoğunlukla film seyrederken yaptığım için çok zamanımı almıyor.Gri şalıma geçen ay başladım.Şalı,Hanımeli forumda Şahika hanımın tarifine göre örüyorum.
 Kullandığım ip  Alize simli Angora..Tığ numaram 3..
 Bu süvetere ise yeni başladım.Ateşböceğime örüyorum.İnşallah yazın gelirlerse hazır olsun...

İpin örülüşünden çok keyif aldım.İhraç fazlası yünlerden ama  kalitesi harika.
Yarımlarım bunlarla bitmedi. Onlarıda vakit buldukça ekleyeceğim.
Güzel ve keyifli bir hafta dileklerimle....

22 Kasım 2013 Cuma

Kot Pantolondan Çanta...

Bu çantalardan kaç tane diktim bilmiyorum ama dikmek hoşuma gidiyor.Hediye ettiğim arkadaşlarım da kullanımlarının rahat olduğunu söylüyor.Bu seferki çanta içinde evde olan ve kullanılmamış 3XL bir kot kullandım.(Kotun elime gelmeside ayrı hikaye.Yurtdışından bir tanıdıkları annemlere getirmiş ama o bedende kimsenin o evde olmadığını düşünememişler.Bende görünce, aman ne güzel çanta olur bunlardan diyerekten, marka kotlara el koydum.)
Beden büyük olunca çanta için kotun her iki paçasının yarısı yetti.
Astarlık kumaş, Ümitköy Sosyete pazarından.
Çantanın bitmiş hali..
İç kısmına mıknatıslı açma kapamalardan kullandım.
Şimdi ilk fırsatta kendime de bu çantadan dikeceğim.Kot olması ayrı hoşuma gitti.
Yarın hafta sonu, herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle...
 

19 Kasım 2013 Salı

İlaç Kutusunun Geri Dönüşümü ve Kuşlarımız....

Bugün sizinle kolay bir geri dönüşüm projesi paylaşacağım.Bu ilaç kutusunu küçük bir kızın kullanımı için hazırladım.Kutunun çevresini tüylü iplerle sardım ve üstüne süslü bir harç ile taşlar yapıştırdım. 

Kolay ama zevkli bir çalışmaydı.En önemlisi sahibi çok sevdi.
Bu iki şalı da C&A'nın indiriminden almıştım.Bir tanesini yeleğe, diğerini da bluze çevirdim.Son hallerinin resmini çekmemişim, başka bir postumda paylaşırım sizlerle...
 En son olarak, balkonda büyüyen kuşlarımız.Yuvalarını bozmaya kıyamıyorum ama balkonu da çok batırıyorlar.Şimdi uçabiliyorlar ama sabah akşam bizim oradalar.Sanırım bu yaz bir sürü torun seveceğiz....
Herkese sağlıklı ve neşeli bir hafta dileklerimle...

14 Kasım 2013 Perşembe

Masa Örtüsü ve Sigaralık...

Dikişi ilk öğrendiğim zamanlarda en çok masa örtüsü dikmeyi sevmiştim.Dümdüz dik gitsin, kenarlarınıda istediğin gibi süsle.Ara sıra uygun kumaş bulunca, ilk aklıma örtü yapmak geliyor.Bu kumaşıda yazın İstanbul'da Sarıyer'de parça kumaş satan bir dükkandan almıştık.Kocaman parça sadece 5 TL idi.
Geçenlerde elime geçti.Kenarına uygun bir harç bulup, geçirdim.
Renkleri salonuma yakıştı.

Masa örtüsünü bitirince hızımı alamadım, bir de arkadaşıma sigara kılıfı diktim.
  İki kumaşın arasına elyaf diktim.
  Ağız kısmına çırt çırt geçirdim.Aslında bu kumaştan nevresim diksem ne güzel olurdu.
 Neyse proje çıkarmayayım başıma.Zaten elimde o kadar çok yarım iş var ki.Hepsini bitirdikçe paylaşmaya çalışacağım sizinle.Sevgilerimle..

11 Kasım 2013 Pazartesi

Meleğim Olur musun?

Sevgili Tülin ablanın  bloğunda başlattığı "Meleğim Olur musun?" yardım etkinliğine  katılmak istermisiniz?
 
Biz elimizden geldiğince, bu yılın sonlarında hediyeler hazırlayıp, vermek istiyoruz yaşlılarımıza ve çocuklarımıza.Sizleri de aramızda görmekten mutlu oluruz.Etkinliğimize ilişkin detaylı bilgi Tülin ablanın bloğunda...

31 Ekim 2013 Perşembe

Çocuk Hırkasının Açıklaması...

Geçen yıl başında bloğumda arkadaşlarımın oğlu Tuna Devrim için ördüğüm bu hırkayı paylaşmıştım.
 Daha sonra Tülin abla bu hırkayı çok beğenip, arkadaşının torunu için farklı bir rengini ördü.
Yaptığımız hırkalar çok beğenildi ve pek çok arkadaşım yapılışını sordu. Bende elimden geldiğince sizlerle yapılışını paylaşmak istedim.Umarım sizlerde yapıp, bizle paylaşırsınız.
Hırkanın modeli çok basit, klasik bebek yeleklerinde olduğu gibi yakadan başlanıyor.
İpimiz Nako Jelibon.5 numaralı şiş kullanıldı.
Örgümüze 62 ilmekle başlıyoruz. 2 sıra haroşa örüyoruz.(Toplam 4 sıra oluyor)
Daha sonra 12 ilmek ön için düz örüyoruz, 1 ilmek atıp 1 düz örüyoruz.Tekrar 1 ilmek atıp, 8 ilmek kol için düz örüyoruz.Yine 1 ilmek arttırma 1 ilmek düz ve 1 ilmek arttırma.18 ilmek arka için düz örülüyor.Yine 1 arttırma 1 düz ilmek ve 1 arttırma.8 ilmek diğer kol için düz örülüp 1 arttırma 1 düz ilmek ve 1 arttırma.12 ilmek diğer ön için düz örülüyor.Arka sıralarda arttırma yok, olduğu gibi düz örülüyor.Öne geldiğimizde arttırmalara dikkat edeceğiz.Bu şekilde arttırma yerleri 18 delik oluncaya kadar öreceğiz.Kollar için ilmekleri ayırıp, gövde kısmına geçeceğiz.Bu sırada kolları 21 sıra haraşo örüyoruz ve 7 sıra kenarlara geçireceğimiz renkten düz örüp, kapatacağız.Gövde koltuk altından sonra 32 sıra haroşa örülüyor.(Biliyorsunuzdur ama ben yine hatırlatayım, 1 sıra haroşa 2 sıra örmemiz anlamına geliyor.)
Cepler için 15 ilmek başlayıp, 11 sıra haroşa örülüyor.7 sıra da diğer düz renkten örülecek.
Kenarları örmek için ben, kenardan 1 ilmek alıp, 1 ilmek atlıyorum.Etek ucundan ilmek alırken genelde her ilmekten 1 ilmek alıyorum. Bu ilmeklerde 7 sıra düz örülüp, kapatılacak.
Britler için 3 ilmek başlanıp, 20 sıra düz örülecek.
Üçgen kısımlar için tığla 7 sık iğne başlanıp, her sırada iki taraftan 1 ilmek eksiltilecek.(İsterseniz britleri tığ ile de yapabilirsiniz.)
Önemli Not: Hırkanın kenar kısmını  4,5 numara şişle ördüm.
Bu hırkaya yeni başladım.İpimi kardeşim yurtdışından getirmişti, o yüzden markası yok.


Umarım yeterince iyi anlatabilmişimdir ama takıldığınız yerde her zaman yardımcı olurum.Sevgilerimle... 

25 Ekim 2013 Cuma

Bridal Shawl...

Bir bayramda geldi geçti.Biz her bayramda olduğu gibi yine Altınoluk'ta annemlerle birlikteydik.Bir kaç gün denize bile girdik. Daha sonraki günlerde hava bozdu ama bizim keyfimiz bozulmadı. Dallarından mandalin ve nar toplayıp, yedik.Topladığımız limonlarımız biberiye çayına eşlik etti, tabii biberiye de bahçeden. Yine komşunun ağacından ıhlamur toplandı, zeytinlerin çoğu erkenden kararıp, çürümüştü bu sene.Biz bulabildiğimiz sağlamları topladık.Ankara'ya gelince çizip, suya koydum.Sanırım benim ruhum bunlarla dinleniyor.Yatmak yerine gezmeyi,meyve toplayıp, pazar dolaşmayı seviyorum ben.Bu arada örgülerin bir kısmını bitirdim, özellikle yolculuk boyunca örgü ördüm.Onları sonra ekleyeceğim ama ilk olarak epey önce bitirdiğim şalı paylaşmak istedim.
Bu şalı Selma Hanım'ın  bloğundaki anlatımına göre ördüm.
İpimin markasını hatırlamıyorum ama angora tarzı pullu bir ipti.


Yarın hafta sonu, herkese keyifli güzel bir haftasonu diliyorum.Sevgilerimle...

14 Ekim 2013 Pazartesi

Nice Güzel Bayramlara...

Yıllar öncesinden üç kardeşin fotoğrafı.Yer:Emirsultan-Bursa
(Sağdaki tombik benim)
 
Her bayramda eskileri daha çok hatırlar oldum.O bayramlar çok güzeldi, en azından hep birlikteydik.
Sevdiklerimizle birlikte nice güzel bayramlar dilerim...

11 Ekim 2013 Cuma

Örgülerle Devam...

Örgü benim için en iyi terapi demiştim değil mi? Gerçektende şu sıralar örgü dışında bir şeyler yapmak gelmiyor içimden.Neler mi örüyorum? İlki sarhoş şolu şaşırdı modelinden bir atkı.İpi Çelebi markası kristal iplerden.5 numara şişle 40 ilmek başladım.2 sıra haroşa örüp, modeli koydum.Deneyecekseniz eğer ilk ilmekleri örmeden alın. İki tane 100 gr. ip kullandım.Bu modelden kaç tane atkı ördüm hatırlamıyorum.Ama tavsiye ederim, çok şık duruyor..
İkincisi güzel bir lif.Sevgili Sercan her cuma bir lifi anlatıyor bloğunda.Eğer denemek isterseniz mutlaka bloğuna uğrayın derim.O kadar güzel anlatıyor ki heves etmemek zor..
Bunlar yapılanlar.En son dün gece yine Sercan'ın anlattığı elbise lifinden bitirdim.Sırada olanlar ise bir şal, banyo paspası, yine bir atkı ve motiflerden bebek battaniyesi.Birini bitirmeden diğerine başlamak hiperaktif bir durum bence.Ama yine de düzenliyim diyebilirim, televizyonda eğer alt yazılı dizi veya film varsa  şiş örgümü alıyorum elime, Türk dizilerinde ise ekrana bakmak gerekmediği için tığ örgülerine devam ediyorum.Hobi deliliği de bu olsa gerek..
Herkese hobi dolu güzel bir hafta dilerim...

27 Eylül 2013 Cuma

Biraz Daha Örgü...

Bugün, uzun süredir elimde sürünen ve nihayet biten küçük halımı paylaşmak istedim.Hepsi tek parça olarak örüldü.Son parçalar ve birleştirme kısımları beni çook yordu, sanırım bir daha bu kadar büyük bir parça örmem.
 Ama halıyı tekrar düzenleyeceğim sanırım.Kullandıkça birleştirme yüzünden biçimi bozuldu.
Ortasını uzatıp, kenarlarına da bant örersem iyi olacak. 
Bunlar planlarım ama gözümde büyüyor. Hiç halı öresim yok.Yeni bir şal başladım, bir dahaki postta onu paylaşırım sizinle. Şal örmek ilaç gibi geliyor bana.Yaşasın örgü...
Herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle...

9 Eylül 2013 Pazartesi

Tatil Anıları-II...(Ödemiş-Birgi)

Tatil çoktan bitti ama ben tatil anılarımın ilk kısmını da  eklemek istedim, yoksa yine araya zaman girecek ve unutulacak.Bayramda eşimin memleketi Alaşehir'deydik.Gitmeden önce gezilecek yerler listesi hazırlamıştım ve Ödemiş Kadınlar Pazarı ile  Birgi bu listenin başındaydı.Bayramın üçüncü günü yola çıktık.Zaten iki yerde Alaşehir'e bir kaç saatlik mesafede.Önce Ödemiş'e uğradık.İğne oyalarıyla meşhur Kadınlar Pazarını bulduk.Ne yazık ki çok fazla tezgah açılmamıştı.Ancak aşağıdaki oyaları alabildim.
 Yaşlı bir teyze tanesini 2 TL'ye satıyordu.
Pazarın yanındaki parkta buzlu karadut suyu içtik.O sıcakta harika geldi.
Daha sonra Birgi'ye gittik.Ödemiş'e çok yakın tarihi bir kasaba.(Fotoğraf makinem yanımda olmadığı için bazı resimleri netten aldım, bir kısmı ise cep telefonundan çektim.Yine de buranın güzelliğini, çok gösteremedim gibi geliyor.)
Geçmişte Aydınoğulları Beyliği'nin merkezi görevi yapmış, bugünlerde baştan itibaren restore edilmiş şirin bir ilçe Birgi.Tertemiz sokakları, gezilecek pek çok tarihi yeri ve taştan evleri ile biz çok sevdik burayı.Aşağıdaki resimler biraz gösteriyordur belki..



 
Çakırağa Konağı gezdiğim en ilginç mekanlardan biriydi.1700'lü yıllarda bir deri tüccarı tarafından yaptırılmış, üç katlı, her odası özenle süslenmiş çok güzel bir konak..




Her odanın tavanı ve duvarları özenli bir işçilikle işlenmiş.
    İşte konağının sahibinin İzmirli ve İstanbullu iki eşi için yaptırdığı bu iki oda beni mest etti.Adamcağız eşleri memleket hasreti çekmesin diye İstanbul boğazı ve İzmir sahilini duvara resmettirmiş.Burası İstanbul odası..
Burası ise İzmir.O yıllarda bile eşlerine ince davranan beyler varmış.. 
 (Şimdi düşündümde bize anlatılan ve hoşumuza giden hikaye buydu.Belki de amaç sadece gösteriş yapmaktı..)

Birgi'de daha pek çok gezilecek tarihi eser var.Eğer yolunuz oralardan geçerse mutlaka uğrayın derim.Böylece tatil anıları bitti.Herkese güzel bir hafta dileklerimle...