22 Mayıs 2014 Perşembe

İşyerimizin Küçük Kedisi, İlk Sevgi Battaniyemiz ve Bebek Yelekleri....

İşyerimizde bu sıralar minicik bir kediyi misafir ediyoruz.Sevgili Aysem bu miniği yaşatmak için elinden geleni yapıyor.Aslında 3 taneydiler ve anneleri onlar doğurduktan kısa süre önce öldü. İlki hemen ikincisi bir hafta sonra öldü.Bu ise ihtimamla bakılıyor, sıcak su torbaları, vitaminli özel sütler.Henüz yirmi günlük ama  miniminnacık ve çook yaramaz.
 Yalamayı bilmediği için şırıngayla besleniyor.
  Bir de kolda uyumaya bayılıyor. Bu sıkıntılı günlerde yüzümüze biraz da olsa gülümsetiyor.Adını sorarsanız, Tarçın...
 İşyerimdeki arkadaşlarımla ilk tamamladığımız sevgi battaniyesi.
 Toplamda beş tane bitti.Hepsi ayrı renklerde ve çok şirin oldular. Daha önce paylaştığım bebek hırkasının yeleklere uygulanmış modellerini de çok beğendik.
Bu yeleğe uzun süre önce başlamıştım, düşündüğümden daha güzel oldu.
 

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Günler Geçiyor....

Günler birbiri ardı sıra hızla geçiyor. Alışması mümkün olmayacak olaylar birbirini kovalıyor. Kapkaranlık bu günlerde kitaplarıma sığınıyorum.Kitap kulubünde okumaya başladığımız kitap ismi ile gündeme çok uygun.Aslında Dostoyevski'nin kitaplarını okumak hep zorlamıştır beni, uzun insan analizleri yorar. Ben daha çok Tolstoy ve Turgenyev'in romanlarını severim.Ama okuma disiplinimi geliştirmem için bu kitap bir fırsat oldu.Kitabın yarısına yaklaştım ve düşündüğümden çok daha fazla zevk aldım.
Dikiş ve örgü bir arada gitmeye devam ediyor.Hafta sonu dolapta duran kumaşlarımı çıkardım.Önce tek kişilikten biraz büyük yorganıma nevresim diktim.
 Arkasından yeşil kumaşımdan ona uygun çarşaf diktim.
 Hızımı alamadım, küçüğüme daha önce biçtiğim pazen pijamayı da diktim.
Aslında dahası da var ama yazarken ben yoruldum.Onları da başka bir postumda paylaşırım.Sevgiler...

14 Mayıs 2014 Çarşamba

14.Mayıs.2014 Ülkem İçin Kara Bir gün Daha...


"Duyduğum acıyı ifade edebilecek kelimeler bulamıyorum acımızı anlatmanın bir anlamı da yok zaten, yerin kilometrelerce altında henüz 15 yaşında çocuklar EKMEĞINE sarılarak ölen insanlar karşısında sadece utanç duymalıyız hiç değilse ölümün karşısında hemde 15 YAŞINDA ve EKMEĞİNE sarılmış olarak gelen ölümün karşısında evirip çevirmeden kıvırmadan politika ve maliyet hesabı yapmadan sadece dürüstçe vicdani bir hesap yapalım yetkililerden bunun hesabını soralım hiç bir şey yapamıyorsak bile farkındalığımızı ifade içiñ sosyal medyada paylaşımlar yapalım bu bile o canlar için birşey yapmaktır diye düşünüyorum. Ölenlere rahmet yakınlarına sabır ve dayanma gücü diliyorum......."
Kardeşimin facede paylaştığı yazısına aynen katılıyorum ve sadece bu kadar ölümün hesabı sorulmalı diyorum...
 

11 Mayıs 2014 Pazar

Seni Seviyorum Anneciğim...

(1976 yılları-Eskişehir)
Ben annemin hasta olduğunu hiç bilmem.Hep saklar hastalığını , geçiştirir.Bu son  yıllarda babama bakarken bizden uzakta, bilirim çok yorulur ama hiç şikayet etmez.Nasılsınız diye her sorduğumda " Siz merak etmeyin, iyiyiz biz" der hep. Elimden geldiğince yanlarına gitsemde, hep düşünürüm, keşke yanımda olsalar, daha çok ilgilenebilsem, yükünü hafifletsem annemin.. Bu satırları hep duyduğum o eksiklik hüznü ile yazarken sadece şunu diyebiliyorum " Anneciğim sen sağlıkla, uzun yıllar yanımda ol, seni çok seviyorum,anneler günün kutlu olsun."

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Cepken Yelek...

Bu haftaya da yağmurla başladık. Aslında çok ihtiyacımız var yağmura. Olaya sadece susuzluk açısından  bakıyoruz ama enerji üretimi açısından da açık büyüyor. Tabii bütün bunlar bize enflasyon olarak geri dönecek. Bu durumu önceden öngöremeyen  ve gerekli tedbirleri almayan zihniyete ne demeli bilmiyorum, çünkü ellerinde bütün teknik donanım var. 
Bugün yine arşivimde kalmış cepken yelek modelini ekleyeceğim. Tülin ablanın evinde buluştuğumuz bir gün sevgili Dilek ördüğü cepken yelekleri getirmişti.Modeline bayıldık ve o gün ben bu yeleğe başladım.Akşam olduğunda bitmişti.Modelin anlatımını  Dileğin bloğunda bulabilirsiniz.Ben sadece sayıları biraz arttırdım ve yeleğin ön tarafını bej rengini sarı kadife iple birleştirerek ördüm.Arka kısım için ipi iki kat kullandım.


Güzel ve yağmurlu günler dileğiyle...

2 Mayıs 2014 Cuma

Kapı Süsü Ve Sepeti...

Mayıs'ın ilk günlerini yağmurla karşıladık Ankara'da. Hava kapalı ama yine de içime ferahlık veren bir hava var. Bugün en son yaptığımız kapı süsünü ve sepeti paylaşacağım sizlerle. Kapı süsünü iş yerimdeki bir arkadaşımın torunu için hazırladık.Örneğini aldığımız adres burada. Aslıcığım (anne adayımız) deniz ile temaları seviyormuş, bizde onun beğendiği gibi olsun istedik.
Bu kapı süsünde o kadar çok arkadaşımın emeği var ki. Modellerin kalıplarını ben çıkardım ve kestim.Dikme, doldurma işleri ortak yapıldı. Straforu Çıkrıkçılar'dan aldım.Üç boyu vardı, ben objeler büyük olduğu için en büyüğünü tercih ettim.Straforun çevresini mavi keçe ile sardım.

Kapı süsü ile birlikte birde sepet yapalım dedik. Normalde sepetler çok pahalı ve kaliteli değil.Bu sepeti ESSE'nin indiriminde bulduk.İçine uygun bir kumaşla örtüsünü diktim.
Sepetin kenarlarına da kapı süsünde kullandığımız objeleri diktik.(Yıkanması kolay olsun diye.)


Yaptığımız çalışmanın sonucunu çok beğendik. Ama esas Aslı beğendi ki bu bizim için yeter.Sağlıklı ve iyi günlerde kullanılması dileğiyle...