19 Eylül 2012 Çarşamba

Mutfaktaki Tüllerim...

İşyerimizin taşındığını daha önce sizlerle paylaşmıştım.Taşınmamız çok ani oldu ve yeni işyerinde pek çok eksiğimiz var.Mesela internetimiz hala bağlanmadı.Böyle olunca hem kendi bloğumu sürekli güncelleyemiyorum hem de çoğu arkadaşımın bloğunu sık takip edemiyorum.Umarım kısa zamanda düzelir.
Bir süredir mutfağımdaki tülleri değiştirmek istiyordum.Sevgili Yeliz yeni yaptırdığı tüllerin kalan kısmını vermişti bana.Eni en fazla 55cm olan metrelerce tül.Aklıma hemen mutfağa bir şeyler yapmak geldi ama tülün eni dar geldi.Bende böyle bir çözüm buldum, aralarına ponponlardan geçirdim.İşte mutfağımdan son durum...






12 Eylül 2012 Çarşamba

Ahu Sağlam ve Haydar, Haydar....

Ahu  Sağlam'dan dinlediğim bu türkü beni yıllar öncesine götürdü.Yıl 1980 sonrası.Onlu yaşlardayım, tatil için Ocaklar köyünde Esen pansiyondayız.O yıllar Türk Sanat müziği modası var, türküler ise hep aynı formda çalınıp, söyleniyor.Bende halk müziğini küçümsüyorum, Emel Sayın'ın şarkıları aklımda ve dilimde.O yaz her çay bahçesinde küçük çapta ses yarışmaları düzenleniyor.Bizde birine katılmışız, tahta masalar ve sandalyelerde yarışmacıları seyrediyoruz.Sonra yaşlı bir balıkçı amca sahneye çıkıyor.Elinde kudüm tarzı bir müzik aleti ve Haydar Haydar'ı söylemeye başlıyor. Çarpıldığımı hatırlıyorum, türkülerin bu şekilde yorumlanmasını aklım almıyor.Nasıl alsın biz Yurttan Sesler korosundan türküleri öğrenen, derinlemesine düşünmesi ve öğrenmesi istenmeyen 80 kuşağı çocuklarıyız..
Aradan yaklaşık 30 yıl geçti.Ama aynı sahne zaman zaman canlanır gözümde , aynı Çağan Irmak'ın filminden bir sahne. Nereden çıktığı belli olmayan o balıkçı amca o gün kalbimi türkülere açtı, Ruhi Su ile kazınmayacak şekilde yerleşti.Hani bugün Eylül'ün 12'si ya, bu türkü bana o ruhsuz kuşaktan olmadığımı en güzel şekilde hissettiriyor.Sadece sizinle de paylaşmak istedim...

10 Eylül 2012 Pazartesi

Son Yaptıklarımdan..

Günler yakalayamayacağım kadar  hızlı geçiyor bu sıralar.Bende vazgeçtim yakalamaktan, yapmam gerekenlerle uğraşıyorum.
İlki kasımda doğacak minicik bir bebek için.Annesi daha önce yaptıklarımı çok  beğenmiş, umarım hazırladıklarımı da beğenir..

İkincisi Dileğin kışın başladığı şal.Televizyon karşısındaki işlerimden.Keyifli bir model.Ama son ördüğüm geniş şallardan sonra biraz dar geldi gözüme...

Üçüncüsü ise battaniye.Bu sefer kendimi aştım, motif işine el attım.Sıkılırsam nasıl biter bilmiyorum.Bu da TV işlerimden..

Dördüncüsü ise kış hazırlıkları.Onu da ayrı bir post yapacağım.Herkese keyifli ve güzel haftalar.

5 Eylül 2012 Çarşamba

Small Talk Shawl ...

Bu şalı ilk Kutsev'in bloğunda görmüş ve çok beğenmiştim.Bir kaç ay önce başladım ancak tatilden önce bitirebildim.İpim Papatya Gold Batik, tığ numarası 3.

 Bu da üstümdeki hali..
Şimdi elimde yeni bir şal var. Kışın Dilekciğim başlamıştı. Televizyon seyrederken örgü örmeyi seviyorum.Hiç ayaklarımı uzatıp, TV seyredemem ben.Bu şekilde daha çok dinleniyorum gibi geliyor.Ya siz ne zaman örgü örmeyi seversiniz?
(Aklıma geldi, bir de hafta sonları erken saatlerde, sessizlikte örmek çok keyifli benim için..)

3 Eylül 2012 Pazartesi

Kumaş Oyuncaklar..

Tatile gitmeden önce bu oyuncak yastıkları Tuna Devrim için dikmiştim. Annesi bu yastıkları çok sevmiş, teyzesi de onun için dikti.
Aslında bu oyuncak yastıklardan daha önce lösemili çocuklar içinde dikmiştim.Bebeklere ve çocuklar için bir şeyler yapmaya bayılıyorum.