Bu kadar ara verince yeni bir posta nasıl başlanır bilemedim. Aslında resmini yayınlayacağım pek çok şey var ama benim motivasyonum yok.Çevremdeki dünya çıldırmış bir şekilde savaşırken, insanlığımdan utanırken ve her gün farklı haksızlıklarla yüzyüze gelirken bir şeyler yazabilmek zor. Diyeceksiniz neden bugün? İki gün önce uzun süredir görmediğim arkadaşlarımla buluştum(Hani gönüllerin bir olduğu, uzun süre ayrı kalınsa da araya hiç ayrılık girmemiş gibi sohbet edebildiğimiz arkadaşlardan). Beni bloğumdan takip ettiklerini ve dantel bluz postunda çakılı kaldığımı söyleyip, sitem ettiler.Onlara da nedenlerimi söyledim ama haklılardı.Sanırım çoğumuz benzer sıkıntıları yaşarken çevremizden içten, dost bir ses arıyoruz. Şimdi motivasyonumu kaybetmeden postuma başlayayım.
Bir kaç ay önce 5 arkadaş bir Okuma Grubunda buluştuk.Grup
Ekin Yazın Dostları'na bağlı olarak kuruldu. Her ay birimizin seçtiği kitabıı okuyup, ay sonuna doğru bir araya gelerek tartışıyoruz. Mine Söğüt'ün Deli Kadın Hikayeleri'ni de geçen ay okuyup, tartıştık. Yazar karikatürist Bahadır Baruter'in eşi ve kitaptaki çizimler ona ait.
Ben kitabı beğendim ama daha çok yorum yapmadan en çok beğendiğim kısımlardan birini eklemek istiyorum.
En etkilendiğim hikayeler ise "Vicdansız bir Memlekette öldüm Ben" ve "Maharetli Pembe El".Bu hikayeler adeta beni çarptı ama eminim sizde etkileneceğiniz en az bir hikaye bulabilirsiniz bu kitapta.
Kitap okumalarım istediğim hızda gitmiyor ama el işleri özellikle tığ işi çok zevkli. İki tane motiflerden oluşan kırlent, bolero ve fiskos örtüsü bitirildi.Ama aşağıdaki örtüyü ben örmedim.Güneş ablam bana hediye olarak ördü, ben ise aynısından ikincisine başladım.
İp DMC'nin ağ ipi.Çok keyifle örülen bir model.

Evimdeki köşeye çok yakıştı. Yakından çekilmiş resmi...
Önümüzdeki hafta tatile çıkıyorum.Herkese mutlu hissedeceği günler dileğiyle...(Ben dahil )