"...Atina'da, Olimpiyat köyü inşaatının hızla sürdüğü günlerde, işadamları pay kapma yarışındadırlar. Cunta döneminde işkence görüp hapis yatmış, sonradan iş hayatına atılmış bazı eski solcular birden intihar etmeye başlarlar. Ülkede büyük yankı uyandıran intiharların esrarını çözmeye kalkışan Dedektif Kostas Haritos, kendini geçmişin siyasal dosyalarının içinde bulacaktır..."
Bu kitap, Petros Markaris'in okuduğum ikinci kitabı oldu.Yazarın standart polisiye romanlarındaki şiddetten uzak anlatımı ve toplumsal olaylara yaklaşımı çok hoşuma gitti.Romanın kahramanı Komiser Haritos kızına tapan, ev hanımı olan eşiyle bir takım sıkıntılar yaşayan ve zeytinyğlı yemeklere bayılan mütevazi bir insan ve olayları mantık çerçevesinde çözmeye çalışan idealist bir polis.Romandan Yunanistan'ın Cunta dönemi hakkında kısa da olsa bilgiler ediniyorsunuz ve kendi ülkemizin tarihi ve sosyal yapısıyla benzerlikler yakalıyorsunuz.Şimdi elimde aynı yazarın üçüncü romanı var ve bu gidişle dilimize çevrilen bütün kitaplarını okuyacağımı düşünüyorum.
Nazancığım, bloğunda kitabı görünce merak etmiştim.Bu postu okuyunca hemen notuma aldım,okumak üzere, öpüyorum
YanıtlaSilSende benim gibi polisiyeyi seviyorsun Sevda..Sanırım bu yazarı da seversin.
YanıtlaSilGüzel bir kitaba benziyor.Umarım bende alıp okuma şansı ve zamanına sahip olurum.Bir de tarafımdan mimlendiniz.Cevaplamak isterseniz tabi :)Sevgiler
YanıtlaSilMimini zevkle cevaplarım Özi'nin güncesi.İkizlerle okuman zor olabilir ama rahat ve zevkle okunan bir kitap...
YanıtlaSilNe güzel, kitap okumak için zaman ayırabiliyorsun kendine. Ben uzun zamandır okuyamıyorum.
YanıtlaSilBu arada, seni mimledim. :))
http://hobivakti.blogspot.com/2011/01/yine-mimlendim.html
I am from Greece and i'm so glad to meet you!!!
YanıtlaSilŞu sıralar bende yavaş okuyorum Hobi vakti..Mimini en yakın zamanda cevaplayacağım..
YanıtlaSilHi,Xapa.I'm so happy to meet you too..I visited your blog and I like your decoupage working..
Sen yazarın kitaplarını seri gibi okuyorsun ohh ohhh bu iyi , darısı başıma. Ben ilk kitabını bir heves özellikle de kapaktan etkilenip alıp okudum canım ama dilinin yalın olmasına karşılık çok fazla tasvir olması beni dağıttı, ailemizin bezgin komiseri izlenimi yarattı bende biraz.Belki soft polisiye oluşundan belki benim ruh durumumdan da olabilir bu. yaza doğru not alıyorum 2. bir şans daha vereceğim bu türeve yazarına:))) öptüm kocaman.
YanıtlaSilGerçekten bende böyle bir takıntı var Fiamma.Mesela Vedat Türkali'yi, Adalet Ağaoğlu'nu, Halikarnas Balıkçısını ve Ahmet Ümit'in bütün kitaplarını okumuşumdur.Bunlar ilk aklıma gelenler.
YanıtlaSilSen söyleyince farkettim.Bizim komiser bu kitaptada başlarda bezgin.Ama sonra kendini topluyor.Bu tarz polisiye kitaplarını tipik Amerikan polisiyelerinden daha çok seviyorum ben..İçlerinde tarihsel ve sosyal olaylar yeralıyor ve cinayeti düşünürken başka kültürlerin yaşantılarını da öğreniyorum.Ama insanın ruh hali gerçekten önemli, mesela bu kitap elimde çok süründü..
Kabul etmene sevindim :)Haklısın ikizlerle kendine vakit ayırmak uykusuz kalmak anlamına geliyor.Çok şükür uykucu biri değilim :)
YanıtlaSil