Adım Adım Kutu Kaplama...

Geçen haftalarda yaptığım kutuyu adım adım sizin içinde resimledim.En sevdiğim geri dönüşümlerden biri kutu kaplamak.Bazen kumaşla kaplıyorum bazen de yapışkanlı kağıtla.Kumaş ile kapladıklarımın alt kısmına elyaf koyuyorum.Eğer kağıt kullanıyorsam alt kısma sert mukavva geçiriyorum.Boyut olarak fotokopi kağıdı kutuları çok kullanışlı.Bu seferde bu kutulardan birini seçtim.

Kutunun kenarlarına uygun mukavvalar kesip, sıcak silikonla yapıştırdım.

En ince kısımlara da mukavva yapıştırdım.Alt kısmın dayanıklı olması için iç kısımdan bir mukavva daha yerleştirdim.

Kutunun mukavva ile kaplanmış durumu.Önce alt kısmı yapışkanlı kağıt ile kapladım.Kağıdı özellikle kenarlara da biraz geçirdim.

Sıra yan taraflara geldi.

Yapıştırırken bir anda kağıttan çıkarmadan yavaş yavaş resimde görüldüğü gibi yaptım.Hava kabarcığı olursa iğne ile delerek indirebilirsiniz.

Kutunun tamamen kaplanmış hali.Kalın ve dayanıklı bir kutu oldu.

Daha sonra kapağını aynı şekilde yapıştırdım.

Kapağın iç kısmına mavi fon kartonu koydum.

Kutunun bitmiş hali.Ama bu hali çok sade.İçine kumaş  geçirmem lazım.

Önce kumaşı kutunun çevresi kadarölçtüm ve kenarlarına dantel geçirdim.Kenarları çantalarda olduğu gibi üst üste getirerek, kutunun yan kenarı kadar kesip, diktim.

Böylece örtüye bir derinlik verdim.Örtümüz hazır.
 
Örtü ile kutunun tamamı..

İçine Kıvanç bebek için hazırladığım lavanta keselerini yerleştirdim.Kıvanç bebek inşallah sağlıkla dünyaya gelsin ve hayat ona hep gülsün.

Nasıl beğendiniz mi?Umarım yapmak isteyen arkadaşlara yardımım dokunmuştur.Dostlukla kalın...

10 Marifet Sergisi ve Hafta Sonu...

Küçüğüm bir süredir benden Angry bird karakterini dikmemi istiyordu.Nette araştırdım ve bu blogta çok güzel bir anlatımını buldum.Bir saat kadar uğraştım ve diktim.Göz ifadesi istediğim gibi olmadı benimki yeterince sinirli görünmüyor.

 

 Küçüğüm yine de çok beğendi.Diğer karakterleri de istedi (domuzcuk hariç).Ağbimizde bir tane  sipariş verdi.Tek sorunumuz kuş sürekli havalara atılıyor, ayakta oynanıyor, keçe kısımlar tülerdi bile.Akıllandım, ikincilerde keçe kullanmıyacağım.

 Bu çantayıda benimle çalışan bir arkadaşımın yaş günü için dikmiştim.Modeli daha önce diktiklerimin modelinden..

 Hafta sonu önce Kıvanç bebeğin hediyesini tamamlayıp kargoya verdim.Onun için hazırladığım lavanta keçelerini ve kutusunu daha sonra paylaşacağım.İkinci kargomu 10 Marifet sergisi için hazırladım.Daha önce yaptığım bileklikleri yanında bir bebek hırkası ile birlikte sergi için gönderdim.

 Böylece yapmam gerekenleri tamamladım, sergiye geçte olsa katılmak beni mutlu etti.Yarın işbaşı.Herkese huzurlu bir hafta dileklerimle..

Mağaza Sepetlerinden-I..

Alışverişe çıktığımda mağazadaki sepetlere mutlaka bakarım.Bu sepetlerde indirimli pek çok şey bulabillirsiniz.En son keşfim C&A mağazası.Geçen gün orada çok uygun fiyata fular ve şallar buldum.

Bu fuların ipliklerinin bir kısmı bozuktu.Fiyatı ise 5TL.

İplik kısımlarını çıkarıp, uçlarına uygun fransız küpürlerinden geçirdim.

Bunlar ise çok geniş şallar.Biri penye diğeri ise çok ince bir kumaş.Enleri 1 metre uzunlukları ise yaklaşık 2 metre(Penye olan 5TL, kumaş olan 9TL).Tabii şal olarak kullanmayacağım.Dikişi ilerletince bluz dikebilirim diye düşünüyorum.

Hediyelerim...

Sevgili Nathalie daha önce bloğunda hediyelerinden bahsetmişti.O zaman ben de bir post hazırlamıştım, ancak yayınlayabiliyorum..

  İlki ablamın Yunanistan'dan getirdikleri. magnet buzdolabının üstünde yerini aldı, taşları da kolye haline getirdim.Birde ilk defa bir dikiş yüzüğüm oldu.

 İstanbul'da Oyuncak müzesinden ve Bozcaada'dan aldığım magnetler.Farketmeden magnet kolleksiyonumda olmuş..

                      

               Yine arkadaşımın Rusya'dan getirdiği matruşka magnet.Buzdolabımın üstünde gidemediğim pek çok ülkenin magnetleri de var.. İstanbul'da sevgili Yeliz'in armağanı İş Bankası yayınlarının Evrim Atlası.Yelizciğimin sayesinde kitaplığımızda İş Bankası yayınlarının pek çok değerli eseri var artık.. Yine Yeliz'in hediyesi fener.Salonda başköşeye kondu..

 

Tülin ablanın hediyesi bardak altlıkları.Daha önce ördüklerini görünce utanmadım, kendim içinde istedim..

Gelelim yaşgünü hediyelerime..Sevgili Dilek yaşgünü hediyesi olarak bana bu güzel çantayı örmüş, hem de o badana boya işlerinin arasında.Ne denir, her zaman sevgiyle kullanılacak.

Bu hediyem ise çok uzaktan, Silopi'den .Benimle çalışan bir arkadaşımın hediyesi el işi bu güzel şal..

Mutfaktaki Tüllerim...

İşyerimizin taşındığını daha önce sizlerle paylaşmıştım.Taşınmamız çok ani oldu ve yeni işyerinde pek çok eksiğimiz var.Mesela internetimiz hala bağlanmadı.Böyle olunca hem kendi bloğumu sürekli güncelleyemiyorum hem de çoğu arkadaşımın bloğunu sık takip edemiyorum.Umarım kısa zamanda düzelir.

Bir süredir mutfağımdaki tülleri değiştirmek istiyordum.Sevgili Yeliz yeni yaptırdığı tüllerin kalan kısmını vermişti bana.Eni en fazla 55cm olan metrelerce tül.Aklıma hemen mutfağa bir şeyler yapmak geldi ama tülün eni dar geldi.Bende böyle bir çözüm buldum, aralarına ponponlardan geçirdim.İşte mutfağımdan son durum...

Ahu Sağlam ve Haydar, Haydar....

Ahu  Sağlam'dan dinlediğim bu türkü beni yıllar öncesine götürdü.Yıl 1980 sonrası.Onlu yaşlardayım, tatil için Ocaklar köyünde Esen pansiyondayız.O yıllar Türk Sanat müziği modası var, türküler ise hep aynı formda çalınıp, söyleniyor.Bende halk müziğini küçümsüyorum, Emel Sayın'ın şarkıları aklımda ve dilimde.O yaz her çay bahçesinde küçük çapta ses yarışmaları düzenleniyor.Bizde birine katılmışız, tahta masalar ve sandalyelerde yarışmacıları seyrediyoruz.Sonra yaşlı bir balıkçı amca sahneye çıkıyor.Elinde kudüm tarzı bir müzik aleti ve Haydar Haydar'ı söylemeye başlıyor. Çarpıldığımı hatırlıyorum, türkülerin bu şekilde yorumlanmasını aklım almıyor.Nasıl alsın biz Yurttan Sesler korosundan türküleri öğrenen, derinlemesine düşünmesi ve öğrenmesi istenmeyen 80 kuşağı çocuklarıyız..

Aradan yaklaşık 30 yıl geçti.Ama aynı sahne zaman zaman canlanır gözümde , aynı Çağan Irmak'ın filminden bir sahne. Nereden çıktığı belli olmayan o balıkçı amca o gün kalbimi türkülere açtı, Ruhi Su ile kazınmayacak şekilde yerleşti.Hani bugün Eylül'ün 12'si ya, bu türkü bana o ruhsuz kuşaktan olmadığımı en güzel şekilde hissettiriyor.Sadece sizinle de paylaşmak istedim...

Son Yaptıklarımdan..

Günler yakalayamayacağım kadar  hızlı geçiyor bu sıralar.Bende vazgeçtim yakalamaktan, yapmam gerekenlerle uğraşıyorum.

İlki kasımda doğacak minicik bir bebek için.Annesi daha önce yaptıklarımı çok  beğenmiş, umarım hazırladıklarımı da beğenir..

 

İkincisi Dileğin kışın başladığı şal.Televizyon karşısındaki işlerimden.Keyifli bir model.Ama son ördüğüm geniş şallardan sonra biraz dar geldi gözüme...

Üçüncüsü ise battaniye.Bu sefer kendimi aştım, motif işine el attım.Sıkılırsam nasıl biter bilmiyorum.Bu da TV işlerimden..

Dördüncüsü ise kış hazırlıkları.Onu da ayrı bir post yapacağım.Herkese keyifli ve güzel haftalar.

Small Talk Shawl ...

Bu şalı ilk Kutsev'in bloğunda görmüş ve çok beğenmiştim.Bir kaç ay önce başladım ancak tatilden önce bitirebildim.İpim Papatya Gold Batik, tığ numarası 3.

 Bu da üstümdeki hali..

Şimdi elimde yeni bir şal var. Kışın Dilekciğim başlamıştı. Televizyon seyrederken örgü örmeyi seviyorum.Hiç ayaklarımı uzatıp, TV seyredemem ben.Bu şekilde daha çok dinleniyorum gibi geliyor.Ya siz ne zaman örgü örmeyi seversiniz?

(Aklıma geldi, bir de hafta sonları erken saatlerde, sessizlikte örmek çok keyifli benim için..)

Kumaş Oyuncaklar..

Tatile gitmeden önce bu oyuncak yastıkları Tuna Devrim için dikmiştim. Annesi bu yastıkları çok sevmiş, teyzesi de onun için dikti.

Aslında bu oyuncak yastıklardan daha önce lösemili çocuklar içinde dikmiştim.Bebeklere ve çocuklar için bir şeyler yapmaya bayılıyorum.