26 Haziran 2014 Perşembe

Sevgi Battaniyeleri....

Ankara bugünde çok sıcak.Sıcağı hiç bir zaman sevemedim. Bu sebeple güneşlenmeyi de sevmem.Benim için deniz demek yüzmek demektir.Tatil ise yeni yerler keşfetmek. Bu sıcaklar da neler mi yapıyorum.O kadar çok şey birikti ki.Bir kere dikiş işinde epey ilerleme kaydettim, tabii bu işi iyi bilen dostlarım, ablalarım sayesinde. Bir tane elbise 3-4 tane bluz diktim kendime.İnanılmaz keyif aldım.Örgü ise yine TV seyrederken arkadaşım benim.Amerika daki yeğenime hırka örüyorum, bir yandan da kendime hırka başladım.Bunları da sırasıyla paylaşmaya çalışacağım.Bugün uzun süredir bekleyen battaniyeleri eklemek istedim.Sevgi battaniyeleri iş yerindeki arkadaşlarımla birlikte ördük.Henüz teslim edilmediler, Dilek  ile Tülin ablanın battaniyelerini bekliyoruz. İşte sevgi battaniyelerimizin resmi geçidi...




 Araya bir de pazen battaniyeleri sıkıştırdım. Bu desende 2 tane dikip, diğerlerinin yanına koydum.
Şimdilik benden bu kadar. Daha çok sıcak basmadan işlerimi bitireyim.Herkese güzel hafta sonu ve hayırlı cumalar dilerim..

6 Haziran 2014 Cuma

Anten Kablosundan Kapı Süsü Yapımı....

Geri dönüşümü hep sevmişimdir.Ama ucuz maliyetle bir şeyi alabileceksem, bunu geri dönüşümle yapmak çok mantıklı gelmez bana.Ancak günlerden pazarsa ve acil bir kapı süsü yapmam gerekiyorsa (bu aciliyet sadece benim ruh halimle ilgili), o zaman projeler üretmeye başlarım.Malzemelerimiz:- Elde kalan süngerlerden uzun şeritler, -bir parça anten kablosu , - bir parça kumaş ve ambalaj bantı.
 Anten kablosuna istediğim ölçüde yuvarlak biçimi verip, bantla yapıştırdım.
 Üstüne süngerleri katlayarak ,geçtim.
 Halkayı parça kumaşla tekrar sararak, geçtim.Burada süngeri inceli kalınlı yapmamaya çalışın.Sonradan düzeltmesi zor oluyor.
 En son halkayı uygun kalınlıkta bir kurdele ile sardım.Böylece süsleyeceğim halka hazır oldu.
 Üstüne daha önceki kapı süsünde kullandığım kalan keçe süsleri yapıştırdım.


Aslında hazır köpük halkalar ucuz ve onlarla çalışmak daha kolay oluyor.Ama sizde onları bulmakta zorlanıyorsanız, bu şekilde deneyebilirsiniz. Güzel bir hafta sonu dileğiyle, hayırlı cumalar...

4 Haziran 2014 Çarşamba

Biraz Dikiş, Biraz Kitaplar...

Bugünlerde bütün dikiş işlerini bir sıraya koydum.Aslında hiç keyfim yok bir şeyler yapmak için, hava sürekli kapalı ve soğuk. Yine de biraz hobi, daha çokta okumak rahatlatıyor beni. Özellikle bebekler için bir şeyler örmek ya da dikmek çok keyifli. Baykuş modeli alt açmayı sevgili Aslı'nın bebeği  için diktim, kendisi bir ay sonra doğum yapacak.Modeli ise bu siteden. Kumaşlar arasında ince elyaf kullandım.Alt açamayı hazırlarken bana kolaylık sağlayan bir kaç noktayı paylaşayım :
- Elyafı kumaşla sprey kumaş yapıştırıcısı ile yapıştırdım.Kaymadan kolayca diktim.
- Kanatları iç kısımdan dikmedim.Kenarları katlayıp, üst kısımdan çapraz dikişle diktim.Bu şekilde daha muntazam oldu.Bu fikri sağolsun Tülin abla vermişti.
İkinci alt açmayı ise aplikeli bir pazen kumaştan diktim.Aslında bu kumaştan bir de bebek battaniyesi yapıldı, kalan parçayı bu şekilde değerlendirdik.(Not: İki alt açmayı da diktikten sonra buharlı ütü ile ütüledim.Siz dikkat edin yapmayın, kumaş elyafa çok yapışıyor)

Aslında daha çok paylaşacağım dikişlerim var, mesela arkadaşlarım sayesinde bluz diktim.Şimdi de elbise yapım aşamasında.Onları başka bir postumda paylaşayım  ve okuduklarıma geçeyim.
Öncelikle Dostoveski'nin Yeraltından Notlar kitabı bitti.Biraz sıkıldım, biraz ilginç geldi derken sona doğru daha çok sıkılıp, bitirdim.Bu yazarı okumak bemin için disiplin gerekiyor, anladım.Eşim diğer kitaplarının daha keyifle okunduğunu söylüyor, deneyeceğim.Şimdi netten o dönemi ve yazarın hayatını okuyorum.Kitabın tartışmasını bu hafta sonu kitap kulubünde yapacağız, merakla bekliyorum.
Şimdilerde elimde Leylim Leylim kitabı var. Kitabın çoğunu İstanbul'a kısa seyahatimde havalimalarında okudum. Benim için inanılmaz keyifli.Ahmet Arif'in şiiirlerini çok severim, O'nun Leyla Erbil'e yazdığı mektupları ise farklı bir yönünü tanımamı sağladı.Kitapdaki aşk dolu mektuplara imrenmedim desem yalan olur.
Kitap dolu günler dileğiyle...

22 Mayıs 2014 Perşembe

İşyerimizin Küçük Kedisi, İlk Sevgi Battaniyemiz ve Bebek Yelekleri....

İşyerimizde bu sıralar minicik bir kediyi misafir ediyoruz.Sevgili Aysem bu miniği yaşatmak için elinden geleni yapıyor.Aslında 3 taneydiler ve anneleri onlar doğurduktan kısa süre önce öldü. İlki hemen ikincisi bir hafta sonra öldü.Bu ise ihtimamla bakılıyor, sıcak su torbaları, vitaminli özel sütler.Henüz yirmi günlük ama  miniminnacık ve çook yaramaz.
 Yalamayı bilmediği için şırıngayla besleniyor.
  Bir de kolda uyumaya bayılıyor. Bu sıkıntılı günlerde yüzümüze biraz da olsa gülümsetiyor.Adını sorarsanız, Tarçın...
 İşyerimdeki arkadaşlarımla ilk tamamladığımız sevgi battaniyesi.
 Toplamda beş tane bitti.Hepsi ayrı renklerde ve çok şirin oldular. Daha önce paylaştığım bebek hırkasının yeleklere uygulanmış modellerini de çok beğendik.
Bu yeleğe uzun süre önce başlamıştım, düşündüğümden daha güzel oldu.
 

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Günler Geçiyor....

Günler birbiri ardı sıra hızla geçiyor. Alışması mümkün olmayacak olaylar birbirini kovalıyor. Kapkaranlık bu günlerde kitaplarıma sığınıyorum.Kitap kulubünde okumaya başladığımız kitap ismi ile gündeme çok uygun.Aslında Dostoyevski'nin kitaplarını okumak hep zorlamıştır beni, uzun insan analizleri yorar. Ben daha çok Tolstoy ve Turgenyev'in romanlarını severim.Ama okuma disiplinimi geliştirmem için bu kitap bir fırsat oldu.Kitabın yarısına yaklaştım ve düşündüğümden çok daha fazla zevk aldım.
Dikiş ve örgü bir arada gitmeye devam ediyor.Hafta sonu dolapta duran kumaşlarımı çıkardım.Önce tek kişilikten biraz büyük yorganıma nevresim diktim.
 Arkasından yeşil kumaşımdan ona uygun çarşaf diktim.
 Hızımı alamadım, küçüğüme daha önce biçtiğim pazen pijamayı da diktim.
Aslında dahası da var ama yazarken ben yoruldum.Onları da başka bir postumda paylaşırım.Sevgiler...

14 Mayıs 2014 Çarşamba

14.Mayıs.2014 Ülkem İçin Kara Bir gün Daha...


"Duyduğum acıyı ifade edebilecek kelimeler bulamıyorum acımızı anlatmanın bir anlamı da yok zaten, yerin kilometrelerce altında henüz 15 yaşında çocuklar EKMEĞINE sarılarak ölen insanlar karşısında sadece utanç duymalıyız hiç değilse ölümün karşısında hemde 15 YAŞINDA ve EKMEĞİNE sarılmış olarak gelen ölümün karşısında evirip çevirmeden kıvırmadan politika ve maliyet hesabı yapmadan sadece dürüstçe vicdani bir hesap yapalım yetkililerden bunun hesabını soralım hiç bir şey yapamıyorsak bile farkındalığımızı ifade içiñ sosyal medyada paylaşımlar yapalım bu bile o canlar için birşey yapmaktır diye düşünüyorum. Ölenlere rahmet yakınlarına sabır ve dayanma gücü diliyorum......."
Kardeşimin facede paylaştığı yazısına aynen katılıyorum ve sadece bu kadar ölümün hesabı sorulmalı diyorum...
 

11 Mayıs 2014 Pazar

Seni Seviyorum Anneciğim...

(1976 yılları-Eskişehir)
Ben annemin hasta olduğunu hiç bilmem.Hep saklar hastalığını , geçiştirir.Bu son  yıllarda babama bakarken bizden uzakta, bilirim çok yorulur ama hiç şikayet etmez.Nasılsınız diye her sorduğumda " Siz merak etmeyin, iyiyiz biz" der hep. Elimden geldiğince yanlarına gitsemde, hep düşünürüm, keşke yanımda olsalar, daha çok ilgilenebilsem, yükünü hafifletsem annemin.. Bu satırları hep duyduğum o eksiklik hüznü ile yazarken sadece şunu diyebiliyorum " Anneciğim sen sağlıkla, uzun yıllar yanımda ol, seni çok seviyorum,anneler günün kutlu olsun."

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Cepken Yelek...

Bu haftaya da yağmurla başladık. Aslında çok ihtiyacımız var yağmura. Olaya sadece susuzluk açısından  bakıyoruz ama enerji üretimi açısından da açık büyüyor. Tabii bütün bunlar bize enflasyon olarak geri dönecek. Bu durumu önceden öngöremeyen  ve gerekli tedbirleri almayan zihniyete ne demeli bilmiyorum, çünkü ellerinde bütün teknik donanım var. 
Bugün yine arşivimde kalmış cepken yelek modelini ekleyeceğim. Tülin ablanın evinde buluştuğumuz bir gün sevgili Dilek ördüğü cepken yelekleri getirmişti.Modeline bayıldık ve o gün ben bu yeleğe başladım.Akşam olduğunda bitmişti.Modelin anlatımını  Dileğin bloğunda bulabilirsiniz.Ben sadece sayıları biraz arttırdım ve yeleğin ön tarafını bej rengini sarı kadife iple birleştirerek ördüm.Arka kısım için ipi iki kat kullandım.


Güzel ve yağmurlu günler dileğiyle...

2 Mayıs 2014 Cuma

Kapı Süsü Ve Sepeti...

Mayıs'ın ilk günlerini yağmurla karşıladık Ankara'da. Hava kapalı ama yine de içime ferahlık veren bir hava var. Bugün en son yaptığımız kapı süsünü ve sepeti paylaşacağım sizlerle. Kapı süsünü iş yerimdeki bir arkadaşımın torunu için hazırladık.Örneğini aldığımız adres burada. Aslıcığım (anne adayımız) deniz ile temaları seviyormuş, bizde onun beğendiği gibi olsun istedik.
Bu kapı süsünde o kadar çok arkadaşımın emeği var ki. Modellerin kalıplarını ben çıkardım ve kestim.Dikme, doldurma işleri ortak yapıldı. Straforu Çıkrıkçılar'dan aldım.Üç boyu vardı, ben objeler büyük olduğu için en büyüğünü tercih ettim.Straforun çevresini mavi keçe ile sardım.

Kapı süsü ile birlikte birde sepet yapalım dedik. Normalde sepetler çok pahalı ve kaliteli değil.Bu sepeti ESSE'nin indiriminde bulduk.İçine uygun bir kumaşla örtüsünü diktim.
Sepetin kenarlarına da kapı süsünde kullandığımız objeleri diktik.(Yıkanması kolay olsun diye.)


Yaptığımız çalışmanın sonucunu çok beğendik. Ama esas Aslı beğendi ki bu bizim için yeter.Sağlıklı ve iyi günlerde kullanılması dileğiyle...

29 Nisan 2014 Salı

Sevgi Battaniyesi....

Hiç bir bebek hastaneden çarşafa sarılı çıkmasın diye "Sevgi Battaniyesi" projesini başlatan bu hoş bayanlarla Nagehan sayesinde tanıştım. Projelerine kayıtsız kalmak mümkün değildi.Hemen evdeki ipleri gözden geçirdim. Satın aldığım bir kısmını da projeyi anlattığım işyerimdeki arkadaşlarıma dağıttım. Sağolsunlar onlarda canı gönülden katıldı.Bir kısmını işyerinde öğle saatlerimizde bir kısmını da evlerde ördük.Şu anda 82 parçayı bitirdik, 100 parçaya tamamlayacağız.
Yanlarına koyacağımız bebek yeleklerini de ayarladık.Bir ara çarşıya uğrayabilirsem, pazen kumaşta almak istiyorum.Bir kaç tane battaniye de dikebilirsem iyi olacak.
Bugün haberlerde iki çocuğun daha öldüğünü okudum, moralim bozuldu. Çocuklarımızı koruyamadığımız, masumiyetlerinin hunharca yokedildiği bir düzende hangi medeniyetten, hangi teknolojiden bahsedilebilir, bilmiyorum...... 

28 Nisan 2014 Pazartesi

Battaniyelerle Örgülere Devam...

Bugün haftasonunda olduğu gibi Ankara'da hava yine kapalı.Sadece diğer günlere göre biraz daha serin gibi.Bu bahar, bir bozkır şehri ne kadar yeşil olabilirse Ankara'da o kadar yeşil işte.Baharı anlamadan yaz geliverir tüm sarı renkleriyle.Bugün işe gelirken serviste aklımdan bunlar geçti, her sene özellikle bahar aylarında bir deniz kenarına ve yeşile kaçmak isteği daha çok artar oldu. Hayırlısı diyelim, hobilerle devam edelim.Bugün bloğuma yine arşivimde kalmış örgülerle devam edeceğim. Bu battaniyeleri öreli çok oldu ama benim vazgemediğim modellerimden..İlki kalın buklet iplerden.  


İkincisi ise ince dut iplerden örüldü. Battaniyelerde kalın yerine ince dut iplerden kullanmanızı tavsiye ederim.Bence daha çok yakışıyor..


Herkese güzel bir hafta dileklerimle...